27 Ocak 2010 Çarşamba

"Beşiktaş Tarihinin En Kötü Başkanı" Atıf Keçeci'nin Yazısı




'Beşiktaş tarihinin en kötü başkanı' *

Başlıklar önemli sözler kapsamına girer mi bilemem; ancak bunu kulağımla duydum. Bu, Sayın Metin Keçeli'nin başkanlık adaylığından vazgeçtiğini ifade ettiği basın toplantısındaki sözleridir.

İki sayfalık açıklamasında yer alan ve kupür halinde verdiğimiz ilgili paragrafı yazılı metinden aynen naklediyorum: "SN.YILDIRIM DEMİRÖREN! bu yönetim anlayışı ile devam ederseniz kulübümüzü tarihinde görülmemiş karanlık tünellere sokarsınız. Kazandığınız takdirde derhal radikal kararlar almalısınız. Mali disiplin, Altyapı, Vakıf öncelikleriniz olmalı. Belki böylece kendinizi de Beşiktaş Tarihinin en kötü Başkanı olmaktan kurtarırsınız." Yukarıdaki satırları aynen kopyaladığım için imla ve yazılım hataları kendisine aittir.

5 Ocak 2010 tarihinde bu görüşte olan Metin Keçeli ne hikmetse 20 gün sonra 'Değişim' yaşıyor ve Yıldırım Demirören'in listesine giriyor. Bu saadete nasıl eriştiğini soran dostlarına, 'Süleyman Seba'ya kızgınlığından' dem vuruyor. Cevaplaması gereken önemli bir soru daha! Rahmetli Şan Ökten'in bizlere emaneti kızı İpek Ökten'in, Murat Aksu'nun listesinde olacağı duyulduğunda Metin Keçeli tarafından telefonla aranıyor. Keçeli, İpek kardeşimize sözde nasihat anlamında, "Eğer Murat Aksu'nun listesine girersen baban mezarında rahat uyuyamaz." diyor. Hemşehrisi olan Şan Ökten'in ismini taşıyan Fulya'ya göz atalım. Şimdi ben de Sayın Keçeli'ye soruyorum: Özkaynak grubunun kullandığı binanın yeniden yapılması için müteahhit Yaşar Aşçıoğlu'nun kendi isminin de yazılmasını şart koştuğu sözleşmede imzası olan Yıldırım Demirören'in listesinde yer alması halinde merhum Şan Ökten neler hisseder acaba? Metin Keçeli'nin bu hususta rüyasına girenler olursa onu da bilmek isteriz!

Yakın geçmişte isim değişikliği yapılmaması için toplanan imzalarda ve düzenlenen toplantılarda gözükmeyen Metin Keçeli'nin, Şan Ökten sevgisi yeni depreşmiş olsa gerek! Esasında Metin Keçeli'yi mazur görmek gerek. Zira önceleri sağ, şimdilerin solcu parti mensubu Keçeli, görev üstlendiği Beşiktaş Belediyesi'nde amiri konumundaki başkan İsmail Ünal'ın istemleriyle hareket etme zorunluluğunda. Birçok imar değişikliğinde müşterek imzaları var. Fulya Projesi ilave katlar kararı, Ortaköy'de bilinen inşaatlar ve son zamanlarda internet sitelerine düşen; yarınlarda yazılı ve görsel medyada bulacağımız birçok imar konusu örnek gösterilebilir. Bu konuda Murat Aksu'nun, "Hesap soracağız." sözleri gücünü ve kendi eksikliklerini bilmelerinden olsa gerek telaşa düşmelerinin sebebi olabilir mi?

Bu konularda dikkat çeken isim Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal'dır. Kendi geleceği açısından Yıldırım Demirören'e yakın gözükmekte. Demirören'in bugün açıklanacak listesinde Emin Önal ismini görmemiz sürpriz olmaz. Geçen hafta sonu birlikte 'PaperMoon'da yenen ikili yemeğin konusu acaba neydi? İzmirli Emin Önal'ın, Beşiktaş ilçesindeki bazı arazilere ilgi duyması mı, yoksa listeye girmesi miydi?

Metin Keçeli'nin bu kararıyla ilgili pek çok kişiyle görüştüm. Yıldırım Demirören sempatizanları bile isyan halinde. 'Bu koltukta ne var?' diye sorup durdular. Ben de onlara ve kendime tercüman olup aynı şeyi soruyorum: "Bu koltukta ne var?" Bunca yanlış, kulübü Metin Keçeli'nin dediği gibi karanlık tünellere sokan bir başkanın ve onun listesindekilerin, hakaretin en ağırını, küfrün en fütursuzunu işitmeye talip olmalarının altında herhalde bizlerin aklının ermediği çok önemli! işler var, ne diyelim hepsine hayırlı! işler.

Yazıyı Metin Keçeli'nin basın toplantısındaki açıklamasının bitiş cümlesiyle bağlayalım. Metin Keçeli, "Beşiktaş, ciddiyet, sorumluluk ve onurdur." demişti. İnsanlar özde yapamadıklarını söyleme döktüklerinde işte günümüzdeki gibi açık verirler. Üzüntüm, Beşiktaş değerlerinin birtakım hesapçıların kötü emellerine alet olarak eriyip gitmesi. Olmadı Metin kardeşim, uymadı, hiç yakışmadı. "Sen de mi Keçeli?" dedirtmeyecektin. Bu yazının sahibi, 1987 Temmuz'unda geçirdikleri kaza sonucu Metin Keçeli ve Ergun Gökalp'in ambulansla İstanbul Çapa Ortopedi Kliniği'ne getirilişleri esnasında yattıkları sedyenin bir ucundan tutan kişidir. Her şeye rağmen, "Hakkım helal olsun."

* İsmi bir dönem başkan adayları arasında geçen Metin Keçeli'nin, 5 Ocak 2010 tarihinde kullandığı ifadeler.

Kaynak: http://www.zaman.com.tr/yazar.do?yazarno=1155

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumunuz onaylandıktan sonra yayınlanacaktır.
Kişi veya kurumlara hakaret içeren yorumlar onaylanmayacaktır.